İstanbul'da lale zamanı sona erdi sayılır...Asil ve sade formlarıyla İstanbul'un park ve bahçelerini süsleyen ve benim de en çok sevdiğim çiçek olan laleler artık yerini zarif güllere bırakmaya hazırlanıyor. Yüzü aşkın türü, pastel tonlardan gözalıcı parlak tonlara kadar cezbedici renkleri, baş döndüren kokuları ve zarif formlarıyla güller her daim en sevilen çiçekler arasında yer almıştır. Çoğu zaman erengülleri güllere tercih etsem de, tabii ki her hanım gibi ben de gülleri seviyorum. Esasen bir Asya kıtası çiçeği olan ve çoğu türü Mayıs ayıyla beraber çiçeklenmeye başlayan gülü, bu ayki aranjman tasarımlarında bol bol göreceksiniz...
Fotoğraflar: Samir SADIKOĞLU
Bunlardan ilki "Gül fidanı" anlamına gelen ""GÜLNİHAL"de eflatun ve pudra rengi GÜLLERin yanı sıra bu iki renge çok yakıştığını düşündüğüm SÜS ERİĞİ (PRUNUS CERASIFERA) dalları kullandım. Süs eriği birkaç yıldır İstanbul'daki yol kenarlarında uygulanan peyzajlarda yeşillerin arasında sıradışı kahverengi yapraklarıyla asi bir görüntü veriyor. İlkbaharda uçuk pembe nefis çiçekler açan süs eriğinin yapraklarının rengi, tasarımımın romantik havasını sarıp sarmaladı ve güllerin rengini daha da ortaya çıkmasını sağladı.
Bu iki rengin birbirleriyle harikulade bir uyum içinde olduğunu düşünüyorum. Çok romantik bir birliktelik...
GÜLNİHAL yemek masamızın üstünde birkaç gündür romantik bir hava estiriyor...
Dede Efendi'nin "Yine bir gülnihal aldı gönlümü" bestesini Zeki MÜREN'den dinlemek için:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder